19 Nisan 2015 Pazar

Her uzman kendi kopyalarını yaratmaya çalışıyor

Doğduğumuz andan itibaren sürekli ne yapmamız gerektiğini söylüyorlar ve bu, bazılarımızda öyle bir tembellik yaratıyor ki talimat beklemekten başka yöntem bilmez hale geliyoruz.

Söyleneni yapmayıp kendi yorumumuzu kattığımızda aldığımız geribeslemelerin dozuna göre de bazılarımız cesur bazılarımız daha az cesur (göreceli olarak korkak!) oluyoruz.

Bu iki olgudan genellikle şikayet etmekle birlikte, katıldığımız her kurs, seminer ya da okuduğumuz her kitap,  istiyoruz ki bize hemen kullanacağımız ve işe yarayacak yeni talimatlar versin. 

Fikirlerini bir sebepten ötürü değerli bulduğumuz  için kitaplarını okuduğumuz ya da seminerlerine katıldığımız her uzman kendi kişilik yapısına ve formasyonuna uygun olan ve de bu kombinasyonda işe yarayan doğruları anlatıyor ve savunuyor. 

Hiç farkında olmadan kendi kopyalarını yaratmaya çalışıyor sanki…

Mesela zaman yönetimi(!) için ürettiği aracın hangi satırını hangi renk kalemle yazacağımıza kadar detaylı bilgileri paylaşıyor bizimle. Oysa ben böyle bir ajanda kullanmadığı halde zaman yönetimi(!) konusunda çok başarılı olan insanlar tanıdım. 

Zaman yönetiminin gereksiz olduğu gibi bir düşüncem olduğunu söylemiyorum, hatta tam tersi, başarı ve kendini iyi hissetmenin en önemli araçlarından biri olduğuna inanıyorum. Ama, iki şeyin altını çizmek ihtiyacı hissediyorum

Zaman kimsenin yönetimi altına giremeyecek kadar başına buyruktur, dolayısı ile böyle bir başlığın konuyu yanlış ifade ettiğini düşünüyorum. Kelimelerin zihnimizdeki ve bilinçaltımızdaki sihirli gibi gözüken etkisinden ötürü bu isimlendirmenin bizi işin başından demotive ettiğine ( işi imkansız gibi gösterdiği için) inanıyorum. 

Bence doğru başlık “zaman kıstasında kendinizi yönetmek”.

Bence bu konuda insanlara yapılacak en büyük katkı ise konunun önemini farkettirerek hayatlarına yansıyacak olumlu sonuçları algılamalarını sağlamak ve onlara araç ve yöntem seçimi konusunda alternatifler sunup, kendi formasyonları doğrultusunda serbest bırakmak ki kendileri için en uygun yöntemleri geliştirsinler.
A.Nuray Ayaroğlu
İstanbul,2006

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder